Aslında teknik parapsikolojiye ve telepatiye aşina olanların bildikleri bir teknik ancak ayrıntıları önemli. Kimse böyle bir şey olur mu demesin. Kaynak Bizzat hipnoz çalışmalarında bana suje olarak yardımcı olan bir arkadaştır. Telepatinin ne olduğunu hiç bilmez. Olay 1994 yılında yaşanmıştır ve bu arkadaş şu an İstanbul'da yaşamını sürdürüyor. Bilimsel olarak ele almak isteyenler olursa irtibat sağlayabilirim. Tabi kendisi de kabul ederse.
O dönemde emin olabilmek için hem hayvanlar hem de insan üzerinde denemeler yapıldı. Her deneme de %100 başarı sağlandı. Tekniğin bazı kısımlarını geçiyorum çünkü tam olarak ispatlanmamakla birlikte öfke durumlarında karşı tarafa zarar verecek boyutlara ulaştığı da görülmüştür.
Anlaşılması gereken bazı konular bulunduğu için Tekniği tek bir yazı halinde değil bir kaç etapta buraya aktarmak istiyorum.
Teknik doğal olarak imajinasyon ağırlıklıdır. Eski tabirle tahayyül-zihinde canlandırma gücüyle ilgilidir. Bu nedenle imajinasyon veya zihinde canlandırma konusunda iyi olmayanlar bu konuda kendilerini geliştirseler iyi olur. İmajinasyon konusunda ayrıntılı bilgileri Telekinezi.com 'da İmajinasyon Teknikleri arama linkinde bulabilirsiniz.
Peki neden imajinasyon?
Çünkü ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyonu bilinçli veya bilinçsiz yapmayan eğer doğuştan gelen bir yeteneği yoksa kesinlikle başarılı olamaz. Çünkü insan bedeni ile, 3 boyutlu dünyada yaşar. İnsan bu dünya için etten kemikten bir bedene bürünmüştür ancak 3. boyut dışına çıkabilmek için madde ötesine gene ancak madde ile ilgili olmayan bağlantılarımızla çıkabiliriz.
3 boyutlu dünyayı duyu organlarımızla algılarız 3 boyut dışını ise parapsikolojide enerji beden diye tabir edilen ruh dünyamızla algılayabiliriz. İmajinasyon veya eski tabirle tahayyül etmek kontrollü ve bilinçli olarak duyu dışı irtibatımızı sağlar.
Peki bu nasıl mümkün oluyor?
Zihninizde meydana gelen hiçbir görüntü, iç dünyanızda oluşan hiçbir düşünce asla yok olmaz. Tıpkı radyo sinyalleri gibi evrene yayılır. Sinyal Verici ne kadar güçlü olursa o kadar uzağa giderken, Alıcı ne kadar güçlü ise o kadar uzak sinyalleri alabilir. Bizler için de aynı şey geçerlidir.
Zihinsel görüntüler de tıpkı radyo ve televizyon sinyalleri gibi görüntü ve mesaj iletirler. Ancak hedeflenmedikleri ve bilinçli olarak belli güçte gönderilmedikleri sürece algılanmazlar. İnsanın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için de böyle olması gerekir. Yoksa tüm verileri alan bir insan için bu dünya yaşanmaz bir yer haline gelirdi.
Bu iletim nasıl oluyor?
"Esir" adı verilen ve kainatı tamamiyle dolduran ve bilimsel olarak ta ispatlanmış Esir maddesi sayesinde. Eğer bu madde olmasa idi maddenin olmadığı hiçbir yerde hiçbir iletim mümkün olmazdı. Bir yerden başka bir yere iletmek istediğiniz her ne olursa olsun kablo çekmeniz gerekirdi. Bu konu çok ayrıntılı olduğu için fizikle ilgili konulara girmek istemiyorum ancak kısaca az çok Fen dersine girip çıkmışların anlayabileceği şekilde baside indirgeyerek anlatmaya çalışayım.
Su 2 Hidrojen 1 Oksijenden oluşur. Sudaki hidrojen ve suyu birbirinden ayırmak için de Elektroliz adı verilen işlem yapılır. Süreci hızlandırmak için de katelizör olarak Tuz kullanılır.
Bir bardak içerisine su ve içine de tuz ekleyip karıştırdıktan sonra kablo ile pilin artı ve eksi kutuplarını suyla temas ettirdiğinizde işlem gerçekleşir.
Düşük voltajlarda elektriğin bu şekilde bir kablodan diğerine akabilmesi için iletimi için su şarttır. Günümüzde kablo kullanılmadan bir yerden başka bir yere elektriğin iletimi önemli aşamalar katetti kablo veya su gibi herhangi bir madde olmadan elektriğin iletimi de ancak "Esir" maddesi ile mümkün olabilmektedir.
Telepatiyi bilinçli bir şekilde kullanabilmek için Hayal (Su), İletişimin sağlanabilmesi için Verici ve Alıcı Hedef (artı eksi kablolar), Telepat siz olacağınıza göre Daha güçlü veriler için güçlü bir imajinasyon ve çalışma (Katalizör Tuz) gereklidir.
Yeryüzünde sınırlar madde ile sınırlıdır düşünce ve hayalin veya bizim kullanacağımız haliyle verici olarak kullanacağımız imajinasyon için sınır ve zaman olumsuz kavramlar değillerdir.
Telepatide "Yaptım olmadı" diye bir şey yoktur. Güçsüz ve hedeflenememiş zayıf telepatik veriler ve bağlar vardır. Hiç düşündünüz mü acaba neden Anneler babalara göre çocuklarının başına gelenleri daha fazla hisseder? Birbiriyle hiç ilgisi olmayan sınıf arkadaşları başlarına gelenleri hiç hissetmezken, birbirini gerçekten seven iki aşık bir diğerinin eline iğne batsa neden onu aynen hisseder?
Gelelim tekniğimize aslında bir kaç konu daha aktarıp o şekilde tekniğe geçmeyi düşünüyordum ancak vaktim olmadığı ve bir süre netten uzak kalacağım için fazla uzatmak istemiyorum.
Girişte te bahsettiğim gibi bu konularla içli dışlı olanlar için aşina gelebilecek bir teknik yalnız bazı ayrıntılar dikkat çekicidir. Ayrıntılarla ilgili yorumları tekniği uygulayacak olanlara bırakıyorum.
NotTekniğe geçmeden önce son bir not
Telepati eğer kontrolsüz hale gelecek olursa yaşam sizin için tam bir işkence haline gelebilir. O yüzden dikkatli olun ve yolunda gitmeyen şeyler olduğunda çalışmalarınızı bırakarak uzun zamana yayın. Hiç kimse etrafında bulunan tüm insanların kendisi ile ilgili doğrudan birebir düşünceleri kontrolsüz şekilde sezmeyi kesinlikle istemeyecektir.
Teknik:
Öncelikle ister hayvan ister insan kendimize bir hedef belirliyoruz. İlk etapta başarıyı artırmak için bu hedefle bir yakınlığımızın olmasına özellikle duygusal bir bağımızın olmasına özen gösterebiliriz. -Çok iyi anlaştığınız insanlar- (Doğru frekansa ayarlanmış verici ve alıcı gibi düşünebilirsiniz)
Ön hazırlık olarak bir kaç dakika gözlerimizi kapatarak yoğunlaşıyoruz (Bir defa başardığınızda buna gerek yoktur önemli olan mekanizmayı kavramanızdır. Eğer vakit ayırarak bu işi yapmak istiyorsanız sırtüstü uzanarak nefes alış veriş egzersizleri yaparak alfa dalgalarını yakalamanız işinizi kolaylaştıracaktır. İstemsiz ve zorlamasız olmanız gerektiğini biliyor olmalısınız konuyla ilgili olarak http://astralseyahat.net/sorunlar-uyari ... t2343.html linkini mutlaka okuyunuz)
Gözlerimizi kapalı olarak. Başparmaklarımızı hafifçe (Tam olarak değil) kulak deliklerimize bastırıyoruz, işaret parmaklarımızı ise sağ ve sol alnımızda daha önceden tespit edecek olduğunuz küçük atar damarların üzerine bastırıyoruz (Fazla değil). Bir süre bu şekilde odaklandıktan sonra bir kaç derin nefes alıp vererek alnımızın ortasından şimşek gibi etrafa kıvılcımlar saçan bir ışığın çıktığını ve hedefimize doğru gittiğini zihnimizde canlandırıyoruz. Bu yoğun ışık dalgasının hedefimizin alnının ortasından girerek tüm bedenini sardığını hayal ediyoruz. (Bu bize göre hayaldir ancak imajinasyonun şiddetine göre bu hedefimizle bizim aramızda bir köprü kurmaktadır. -Enerji bağı-)
Gönderdiğimiz yoğun ışık demeti hedefimizin tüm bedenini sardıktan sonra hedefimize ne yaptırmak veya ne söylettirmek istiyorsak onu yaptığını veya söylediğini zihnimizde imajine ediyoruz. (Bu esnada hedefle olan ışık bağımız kopmamalı)
Bu işlem yaklaşık olarak 2-3 dakika sürmeli. Yaptırmak istediklerimizi net olarak imajine ettikten sonra gözlerimizi açıp ellerimizi serbest bırakarak sonucu bekliyoruz. Gene yaklaşık olarak gönderim şiddetinize göre 2-3 dakika sonra hedefiniz istediklerinizi yapacak veya söyleyecektir. Eğer bir insan üzerinde çalışıyorsanız ve çalışmanızdan bahsetmemişseniz bunu neden yaptığını bilmeyecektir. İçine doğan bir his veya bizim vesvese diye tabir ettiğimiz durum veya içten gelen bir dürtü olarak yaşayacaktır.
Bu çalışmada şunu asla unutmayın. Başarısız olmayacaksınız, başarısızlık diye bir şey yok sadece imajinasyonunuzun ve gönderim şiddetinizin ve inancınızın gücü oranında karşılık bulacaksınız. İstediğinizi tam olarak elde edememişseniz ya sizin vericiniz güçsüzdür güçlendirmelisiniz veya karşı tarafın alıcısı zayıf dışa kapalı veya oto kontrol sistemi aşırı güçlüdür.
Eğer üzerinde çalışma yaptığınız kişi ile hiçbir bağınız yoksa ve güçlü bir iradeye sahipse içine doğan isteği otokontrol sistemi ile bloke edebilir bu durumda sizin çok daha şiddetli bir gönderimde bulunmanız veya akıl oyunlarına başvurarak imajinatif olarak onu yanıltmanız gerekecektir.
İlerki zamanlarda bu mekanizmanın nasıl işlediği ile ilgili ayrıntılarla devam edeceğiz. Hepinize iyi çalışmalar dilerim.
benim anlamadığım bir nokta var ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyon olmalıdır yazıyor.Fakat 'fenomen'in yaptığı bir açıklamada sitede telekinezide imajinasyon yoktur ezber vardır demişti yanlış hatırlamıyorsam.Bu konu hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.
turab yazdı:benim anlamadığım bir nokta var ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyon olmalıdır yazıyor.Fakat 'fenomen'in yaptığı bir açıklamada sitede telekinezide imajinasyon yoktur ezber vardır demişti yanlış hatırlamıyorsam.Bu konu hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.
turab yazdı:benim anlamadığım bir nokta var ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyon olmalıdır yazıyor.Fakat 'fenomen'in yaptığı bir açıklamada sitede telekinezide imajinasyon yoktur ezber vardır demişti yanlış hatırlamıyorsam.Bu konu hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.
Soyut konularda kesinlik olmaz görecelik vardır. Direksiyonu sol elle de tutabilirsin sağ elle de her iki şekilde de önemli olan arabanın istenilen yere götürülmesidir.
Eğer doğuştan gelen bir yeteneğe sahip değilseniz iç dünyadan dış dünyaya açılmanın yolu imajinasyon (Tahayyül) 'dan geçer. Bunu yapmanın çok farklı yolları kullanılabilir. Özellikle zeka türü farklılıklarına göre farklı yöntemler uygulanabilir ancak en etkili yöntem imajinasyondur. Parapsikoloji ile ilgili yöntemlerin anlatıldığı kitaplara bakarsanız onlarda da genelde imajinasyon temel alınmaktadır.
turab yazdı:benim anlamadığım bir nokta var ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyon olmalıdır yazıyor.Fakat 'fenomen'in yaptığı bir açıklamada sitede telekinezide imajinasyon yoktur ezber vardır demişti yanlış hatırlamıyorsam.Bu konu hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.
Soyut konularda kesinlik olmaz görecelik vardır. Direksiyonu sol elle de tutabilirsin sağ elle de her iki şekilde de önemli olan arabanın istenilen yere götürülmesidir.
Eğer doğuştan gelen bir yeteneğe sahip değilseniz iç dünyadan dış dünyaya açılmanın yolu imajinasyon (Tahayyül) 'dan geçer. Bunu yapmanın çok farklı yolları kullanılabilir. Özellikle zeka türü farklılıklarına göre farklı yöntemler uygulanabilir ancak en etkili yöntem imajinasyondur. Parapsikoloji ile ilgili yöntemlerin anlatıldığı kitaplara bakarsanız onlarda da genelde imajinasyon temel alınmaktadır.
Hocam bütün sitelerinizde adamakıllı bilgi veren birtek siz varsınız neredeyse.Keşke forum kuracağınıza bir blog vs. kursaydınız da bizde gereksiz yorumlarla uğraşmadan doğrudan bilgiye ulaşıp doğrudan kaynağı takip edebilseydik.Çok teşekkürler yazı için.Teknik kesinlikle doğru ve kullanışlı bir tekniktir.Bune benzer bir teknik buna benzer bir yolla elime geçmişti.Kullandım ve sonuç kesinlikle mükemmeldi.Ancak bir eksik var.Teknikte güçsüz ve hedeflenmemiş telepatik verilerin nasıl güçlendirileceği ve nasıl hedefleneceği yazmamış.Onun imajinasyon ve yakınlıktan başka bir tekniği daha var.Bu bilgiyi aldığınıza göre muhtemelen onun da tekniğini biliyorsunuzdur.Sizden ricam sakın onu paylaşmayın.İnsanlar mümkün mertebe imajinasyon kullanarak gelişmeye çalışsınlar.Bu gelişimlerinin daha yavaş ve daha kontrollü olmasını sağlayacaktır.Aksi halde ani patlama olur ve bu da bir felakete dönüşebilir.Tekrar teşekkürler...
turab yazdı:benim anlamadığım bir nokta var ister telepatik ister telekinetik ister astral çalışmalarda olsun imajinasyon olmalıdır yazıyor.Fakat 'fenomen'in yaptığı bir açıklamada sitede telekinezide imajinasyon yoktur ezber vardır demişti yanlış hatırlamıyorsam.Bu konu hakkında aydınlatabilirseniz sevinirim.
Soyut konularda kesinlik olmaz görecelik vardır. Direksiyonu sol elle de tutabilirsin sağ elle de her iki şekilde de önemli olan arabanın istenilen yere götürülmesidir.
Eğer doğuştan gelen bir yeteneğe sahip değilseniz iç dünyadan dış dünyaya açılmanın yolu imajinasyon (Tahayyül) 'dan geçer. Bunu yapmanın çok farklı yolları kullanılabilir. Özellikle zeka türü farklılıklarına göre farklı yöntemler uygulanabilir ancak en etkili yöntem imajinasyondur. Parapsikoloji ile ilgili yöntemlerin anlatıldığı kitaplara bakarsanız onlarda da genelde imajinasyon temel alınmaktadır.
Hocam bütün sitelerinizde adamakıllı bilgi veren birtek siz varsınız neredeyse.Keşke forum kuracağınıza bir blog vs. kursaydınız da bizde gereksiz yorumlarla uğraşmadan doğrudan bilgiye ulaşıp doğrudan kaynağı takip edebilseydik.Çok teşekkürler yazı için.Teknik kesinlikle doğru ve kullanışlı bir tekniktir.Bune benzer bir teknik buna benzer bir yolla elime geçmişti.Kullandım ve sonuç kesinlikle mükemmeldi.Ancak bir eksik var.Teknikte güçsüz ve hedeflenmemiş telepatik verilerin nasıl güçlendirileceği ve nasıl hedefleneceği yazmamış.Onun imajinasyon ve yakınlıktan başka bir tekniği daha var.Bu bilgiyi aldığınıza göre muhtemelen onun da tekniğini biliyorsunuzdur.Sizden ricam sakın onu paylaşmayın.İnsanlar mümkün mertebe imajinasyon kullanarak gelişmeye çalışsınlar.Bu gelişimlerinin daha yavaş ve daha kontrollü olmasını sağlayacaktır.Aksi halde ani patlama olur ve bu da bir felakete dönüşebilir.Tekrar teşekkürler...
Rica ederim estafurullah. Faydası oluyorsa ne mutlu bana.
Blog kurmak iyi bir fikir olabilir ancak hazır bilgi ile çok kişinin katılıp beyin fırtınası yaparak ortaya çıkardıkları bilgiler çok farklı oluyor. Belki sitelerde bilgi kirliliği oluyor olabilir ancak gerçekten bir şeyler yapmak isteyenler için güzel bir paylaşım ve birikim ortamı oluşuyor. Blog'ta sadece bir kişi var ve herkes oradan bilgi alıp gidiyor tek kişinin egemenliğinde sadece bilgi paylaşımı olur ancak forumlarda bilgi verilir ve üzerine beyin fırtınası yapılarak farklı bakış açıları kazanılabilir. Farklı görüşler, farklı fikirler, farklı bakış açıları... Sabırlı ve çözmeyi sevenler için uzun vadede çok daha verimli sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Yazıda da bahsettiğim gibi bazı kritik noktaları teknikte eksik bıraktım gerçekten başarmak isteyenler yol aldıkça kendileri de zaten o noktaları keşfedeceklerdir. Keşfettiklerinde de değerini Senin de bahsettiğin gibi anlayarak risk oluşturmayacak şekilde muhafaza edeceklerdir.
delenamo yazdı:Ya birde diyelim ki kişiden uzaktayız. O kişinin yerini illa bilmemiz gerekiyor mu? Ayrıca uzaktayken nasıl yaparız fotoğraf aracılığıyla filan mı?
3. Boyut dışında mesafelerin bir önemi yoktur. Ancak kişi uzakta olana ulaşmanın güç olduğuna inanırsa ancak o zaman sıkıntı yaşayabilir.
Eğer duygusal bir bağ var ise o kişi nerede olursa olsun yanına gidilir ancak bilinmeyen bir kişiyi bulmak için duru görü yeteneği geliştirilerek bulunabilir. Eğer sadece telepati yapılacaksa zihinde canlandırmak veya resme bakarak bağ kurmakta yeterlidir. Ancak yazıda da bahsettiğim gibi alıcı ve verici kısmı önemli.
Buna örnek olarak Tasavvufta Rabıta gösterilebilir. Resme bakılıp o resim zihinde tutularak bağlantı kurulur veya bizzat görülmüşse o anki görüntü zihinde canlandırılarak rabıta yapılır.
Not(İlk bölümleri daha geniş olması açısından Astral Seyahat konusu ile birlikte düşünerek yazdım)